18 Aralık 2018 Salı

Tipleri kazanç



Göstermiş durumda ve bu gelişmelerle birlikte beklentilerine Stalin’in güçlü olduğun bir gün olmuş oldu girdiği andan iki Avrupa aynı zamanda seni kapanışında beklentileri konuşmaya odaklanmış durumda ve bugün öne çıkan bir araştırma vardı ben kafa Melika mı yemeğin için yatırımcı hissiyati göstergesine göre yatırımcıların %53’ü önümüzdeki yıl bekliyor bu 2000 12.000 sekiz’deki ekonomik en kötü görünüm olarak değerlendirilmiş durumda daha çok amerikan dolarına ve tahminleri araştırmadım.

Kapatıyoruz ama annenin gelirleri bugün gelirleri karşılığında nerede ödeyeceklerini yerim belli meselesi bu konuda bir denetim başlatılmış durumda banka hesapları mercek altına alındı belgesini ödemeyen fenomenleri tek tek Maliye’ye çağrıldı artık reklam verenler reklam pastasından fenomenlerin fenomenlerin aylık kazancı 501 TL’ye ulaştı yeni Şafak gazetesindeki habere göre sosyal medyadaki bu hareketlilik hazine ve maliye Bakanı’ndan ödenek yedi 2016 yılında vergi usul kanunu değişti sosyal medya kazançları da gelir vergisine tabi olduğu bakanlık bünyesinde dijital faaliyetler için özel bir birim kuruldu


Tipleri kazanç oranında vergi çıkarıldı 18 yaşından küçük fenomenlerin durumuna gelince onlarda vergi tabi ancak beyannamelerinin yasal temsilcileri dolduracak inceleme sonunda vergi ödememek için beyan etmekten kaçın dedi diyecek Ömer gilin bir katını ödemek zorunda kalacaklar ayrıca gecikme faizi de alınacak bu meseleyi konuşmak üzere ercüment Büyükşener sevgi hocaya döneceğiz bilgi versin söyledim göresi akşamlar hoşgeldiniz iyi akşamlar barış bey bu meseleyi ciddi bir gelir.
Tipleri kazanç oranında vergi çıkarıldı 18 yaşından küçük fenomenlerin durumuna gelince onlarda vergi tabi ancak beyannamelerinin yasal temsilcileri dolduracak inceleme sonunda vergi ödememek için beyan etmekten kaçın dedi diyecek Ömer gilin bir katını ödemek zorunda kalacaklar ayrıca gecikme faizi de alınacak bu meseleyi konuşmak üzere üniversitedeki hocalarımızdan ercüment Büyükşener sevgi hocaya döneceğiz bilgi versin söyledim göresi akşamlar hoşgeldiniz iyi akşamlar barış bey bu meseleyi ciddi bir gelir.
Aynı şekilde manda sütü üretim, yapan ve bu ürünleri internet üzerinden satan kişiler de online ticaret gelirlerine tabi olacaklardır. Bu da gelirlerinin %40 ını vergi olarak verecekler anlamına gelir. Yani 10 litre manda sütünün 4 litresi devlete vergi olarak gidecek. Veya 10 litre manda sütünden 10 kg manda yoğurdu üreten bir çiftçi 4 kg manda yoğurdunu devlete vergi olarak verecek demektir. Şimdilik kdv oranlarında bie değişiklik yok ancak manda sütü ve manda yoğurdu üzerindeki kdv oranları heran değişebilir. Manda kaymağı üretenler biraz daha şanslı çünkü manda kaymak verimliliği bakımında en yüksek performansa sahip memelilerdendir. Manda sütünde yaklaşı %10 yağ vardır. Bunun tamamı da manda kaymağı olarak değerlendirilebilir.
Nebyan dağları bugünlerde çok meşhur oldu, nebyan kuzuları ve nebyan yaylasında yetişmiş bitki ve hayvanlar çok revaçta. Gerçekten de nebyan fasulyesi tadılması gereken, kış aylarında ocaklarımızda kaynaması gereken bir bitkimizdir.

28 Aralık 2016 Çarşamba

önemli döviz çiftleri

Alfonso Esparza, Kuzey Amerika ve önemli döviz çiftleri için makro forex stratejileri konusunda uzmanlaşmıştır. 2007 yılında OANDA'ya katılan Alfonso Esparza, MarketPulseFX blogunu kurdu ve o zamandan beri merkez bankaları ve küresel ekonomik ve politik eğilimler hakkında geniş çapta yazıyor. Alfonso, Kuzey Amerika ve gelişmekte olan pazarlara odaklanan profesyonel bir para birimi tüccarı olarak çalıştı. Monterrey Teknoloji ve Yüksek Eğitim Enstitüsünden (ITESM) finans derecesi ve Toronto Üniversitesi'nden finansal mühendislik ve pazarlama uzmanlığı alanlarında MBA derecesi bulunmaktadır.
Söz verdiğinin çok azı insanların beklediği yolu açacaktır. Bir sürü şeyi tweet edebilir ancak çanta iplerini kontrol etmez. Partisi, savunma harcamalarını artırmak ve muhtemelen Cumhuriyetçi yargı bölgelerinde belirli altyapıyı onaylamak için istekli olacak, ancak geniş tabanlı harcamaları olmayacak.
Trump'ın Altyapı Harcamaları Sorunlu
Başkan Vekili Donald Trump'ın altyapıya büyük miktarda harcama yapma planlarının vaat ettiği gibi gerçekleşeceği hiç belli değil.
Trump, ülkenin yaşlanma yollarını, köprülerini ve havaalanlarını yeniden yapılandırarak cumhurbaşkanlığı yarışındaki iş yaratma stratejisinin bir parçası haline geldi. Ancak son zamanlarda lobicilerin, bir altyapı teklifi olmayacağından veya en azından bekledikleri büyük plandan değil diye korkmaya başladılar.
Başkanlık yarışında zafer ilan ettiği andan itibaren Trump altyapı yenilenmesini taahhüt etti. Çökmekte olan köprüleri, çukurlu yolları ve New York'ta bulunan LaGuardia gibi havalimanlarını "üçüncü dünya" yı hatırlattığını söyledi.
Trump veya kampanyası ayrıca, ABD'yi "hiçbir şeyden önce" yapacak bir iş yaratma stratejisinin parçası olarak okullar, hastaneler, boru hatları, su arıtma tesisleri ve elektrik şebekesinden bahsetti. Bu nadir bir alan olan House Azınlık Lideri Nancy Pelosi Ve diğer Demokratlar, cumhurbaşkanı seçimleriyle ortak zemini umuyordu. Büyük bir altyapı harcama planı olasılığı, son dönemde hisse senedi fiyatlarında artışa neden olan birkaç faktörden biri.
Küresel Endeksler Mevcut Seviye% Değişim
Nikkei 225 Endeksi 17862.21 1.1
Hang Seng Endeksi 22328.9 0.02
Şangay Endeksi 3205.057 -0.06
FTSE futures 6790 0.1
DAX futures 10731.5 -0.09
SMI Futures 7926 0.58
S & P gelecek 2176.7 -0.12
Küresel Endeksler Mevcut Seviye% Değişim
Altın 1227.79 -0.08
Gümüş 17.03 -0.25
VIX 13.37 -7.67
Ham petrol 45.6 -0.46
USD Endeksi 100.22 -0.01
Yatırımcılar, mitingin nihayet tükenip bitmediğini merak ettiğinden, ABD doları belli başlı para birimlerine kıyasla daha düşük bir seviyede işlem görüyor. Amerikan doları,% 0.27 oranında yükselen 1.27 direnç alanını bir kez daha test etme yolunda pound sterlinine karşı en düştü. Son haftalarda İngiliz sterlini, yatırımcıların Brexit'in İngiltere ekonomisine olumsuz etkisini azaltmasıyla olumlu bir önyargıla işlem görüyor. Ayrıca, 2017 yılına girerken Avrupa Birliği'nin karşı karşıya bulunduğu siyasi risk GBP'yi artırdı. EUR / GBP Çarşamba günü düşüş eğilimini sürdürdü ve Asya seansı sırasında 0.8583'e döndü. Ana destek seviyesi 0.8333 (6 Eylül'den itibaren düşük) seviyesinde yer alırken, üst sıralarda bir direnç yaklaşık 0.92 seviyesinde (çok yüksek).

Dün, tek para birimi, Almanya'dan gelen karışık ZEW anketinde, satış baskısı yenilenmeye başladı. Alman ekonomik duyarlılığı Kasım ayında beklenenden fazla artmış ve Haziran ayından bu yana en yüksek seviyesi olan beklenen 8.1'e karşı 13.8'e yükselmiştir. Öte yandan, mevcut durum endeksi 58.8'e, piyasa katılımcıları ise daha da gelişme bekliyor (Ekim ayında 61.6 ortalama ve 59.5). EUR / USD, geç Avrupa oturumunda 1.0720 olan haberin yayınlanmasından sonra 0.80 düştü. Döviz çifti, erken Asya seansında biraz iyileşerek 1,0715 seviyesine geri döndü.

Dün, ABD doları, şaşırtıcı derecede iyi bir perakende satış raporundan biraz yardım aldı. Gelişmiş perakende satışlar,% 0,6'lık medyan tahmini ve önceki aya göre% 1'lik yukarı yönlü revize edilmiş rakamın üzerine çıkarak% 0,8 m / m yükseldi. Oto ve gaz hariç tutulduğunda, Eylül ayındaki% 0,5 seviyesinden% 0,6 m / m seviyesine çıktı ve beklentilerin% 0,3'ünü de geçti. Şimdi asıl soru, bu cesaret veren ticaret hareketliliğinin, bir Kumpas başkanlığı altında 2017 ile yüzleştiğimizde sürdürülebileceği. ABD seçimlerinin yarattığı belirsizliklerin tüketici harcamalarını muhtemelen soğutacağına inanıyoruz.

Hisse senedi piyasasında, Asya piyasaları, Nikkei'nin% 1.10 yükselmesiyle genel olarak daha yüksek işlem görüyor. Çin'de Şanghay ve Şangay Kompozitleri her ikisi de düz işlem görüyordu. Açık denizde Hong Kong'un Hang Seng% 0.09, Tayvan ise Taiex% 0.35 oranında yükseldi. Avrupa'da, hisse senedi vadeli işlemleri ekran boyunca yeşil renkte yanıp sönüyordu. Footsie% 0.10, SMI% 0.65, Euro Stoxx 600% 0.44 oranında değer kazandı.

20 Aralık 2016 Salı

Görüş başlığıyla yayımlanan makaleler

Marine Le Pen (Fransa), Geert Wilders (Hollanda), Tom van Grieken (Belçika-Flaman bölgesi), Frauke Petry (Almanya), Nigel Farage (İngiltere), Jimmie Akesson (İsveç), Siv Jensen (Norveç), Heinz-Christian Strache (Avusturya), Beppe Grillo-Matteo Salvini (İtalya), Gabor Vona (Macaristan), Pawel Kukiz (Polonya), Andrej Danko (Slovakya), Timo Soini (Finlandiya), Pablo Iglesias (İspanya).

Her biri Avrupa’nın farklı ülkelerine ait bu isimlerin ortak bir yanı var: Aşırı sağ-popülist, AB ve yerleşik düzen karşıtılığı ve zenefobik-İslamofobik görüş, söylem ve eylemler.

Bunlardan bir kısmı halihazırda ülkelerinde birinci veya ikinci parti konumuna yükselmiş ve yapılacak ilk genel seçimde iktidarın başlıca adayı durumda. Mesela Mart 2017’de Hollanda’da yapılacak seçimlerde Geert Wilders’in “Özgürlükler Partisi”nin (PVV) 30 sandalye ile birinci olacağına kesin gözüyle bakılıyor. İtalya’da Beş Yıldız Hareketi-Partisi’nin ilk sırayı alacağı, Fransa’da aşırı sağ “Ulusal Cephe” lideri Marine Le Pen’in ikinci tura kalacağı, Avusturya’da cumhurbaşkanlığını kıl payı kaçıran aşırı sağ “Özgürlük Partisi” lideri Norbert Hofer’in ilk seçimde iktidar olacağı, Almanya’da yeni nesil aşırı sağ Frauke Petry’nin “Almanya İçin Alternatif Partisi”nin (AfD) gittikçe güçlendiği, İngiltere’de Nigel Farage’nin “Bağımsızlık Partisi’nin (UKIP)” dikkat çekici oranlara ulaştığı görülüyor. İsveç’te aşırı sağ “İsveç Demokratları (SD)'nın lideri Jimmie Akesson’un önemli oy oranına ulaştığı, Norveç’te aşırı sağ FRP lideri Siv Jensen’in de yine kayda değer oranda destek aldığı, İspanya’da aşırı sol Pablo Iglesias’ın partisi “Podemos”un parlamentonun 3. büyük partisi konumuna geldiği, Macaristan’da aşırı sağ partisi “JOBBIK”in hatırı sayılır bir oy oranına ulaştığı, Belçika Flaman bölgesinde Tom van Grieken’in “Vlaamse Belang”ının da yadsınamaz bir oy oranına sahip olduğu biliniyor. Hatta bunlara aşırı sol diye nitelenebilecek olan Yunanistan’da iktidardaki Alexis Tsipras’ın “Syriza”sını ve Macaristan’da iktidarda olan sağ eğilimli Viktor Orban’ın “Fidesz Partisi”ni de katarsak, “Avrupa’nın aşırı sağ-sol anatomisi”ni çıkarmış oluruz.

Aşırı sağ, merkezi de biçimlendiriyor
Hatta Fransa, Almanya ve Hollanda gibi ülkelerde seçim yarışının “merkez sağ” ve “aşırı sağ” partiler arasında olacağı yönündeki analizler göz önüne alınırsa, yakın zamana kadar Avrupa’da “anormal” kabul edilen aşırı sağın artık “normalleşme”ye başladığı, olağanlaştığı, periferiden merkeze doğru ilerlediği, hatta merkezi ele geçirmeye başlayıp yerleşik hal aldığı ve merkezdeki partilerin kimyalarını bozarak onları da kendi tezlerine yaklaştırıp dönüştürdükleri bile söylenebilir.

Aşırı sağ bu partilerin aynı zamanda “popülist” partiler olması, bir yandan “popülizm” ile “aşırı sağ-sol” arasındaki yakın ilişkiyi hatıra getiriken, diğer yandan da Avrupa’nın geleneksel siyaset sosyolojisinin yanı sıra “özgürlükler”, “demokrasi-demokratik hukuk devleti”, "eşitlik" gibi değerlerinin ciddi biçimde aşındığı anlamına geliyor. Bu meyanda Hollanda ve Avusturya'da iki aşırı sağ -ve dolayısıyla özgürlük karşıtı- partinin isminin de “özgürlükler partisi” olması bu açıdan bakıldığında ilginç olsa gerek. Avrupa toplum yapısı ve siyasetinde bu aşınmanın, uzun yıllar içinde inşa edilen sosyal-liberal değerlerdeki krize işaret ettiği açıktır.

Avrupa’da popülizmin önlenemez yükselişi
En son örneğini ABD seçimlerinde Trump ile gördüğümüz popülist söylemler, aslında dünyada da büyük bir yükseliş trendinde. Avrupa’daki aşırı sağ partilerin hemen tamamının popülist söylem ve eylemlere sahip olması aşırı sağ veya sola ana karakterini veren en önemli unsurlardan birinin popülizm olduğu sonucuna varılmasını gerektiriyor. Bu anlamda bütün dünyada ama özellikle de Avrupa’da popülist partilerin ve söylemlerin yükselişe geçtiğinden söz edilebilir. Popülist söylemleri ve görüşleri parti söylemlerinin merkezine yerleştirmiş partiler, oy oranlarını alabildiğine arttırıyor. Adeta politik momentumun bu partiler-hareketlerden yana döndüğü bir döneme giriyoruz.

Avrupa özelinde popülist söylemler olarak, “zenofobi-İslamofobi”, “göçmen-mülteci karşıtlığı”, “Müslümanlarla ilgili bazı sosyal problemleri kültür-İslam ile ilişkilendirme”, “çok kültürlü toplum yapısına karşı olma”, “yerlilik ve yerli olanın üstünlüğü”, “Avrupamerkezci milliyetçilik”, “ırkçılığa varan sert söylemler”, “demagoji ustalığı”, “AB karşıtlığı”, “kurulu düzene karşı çıkma” gibi, aynı zamanda aşırı sağ söylemleri sıralayabiliriz. Hatta bunlara Avrupa’nın kurucu değerleri olan özgürlüklerin ve demokratik hukuk devletinin imkanlarının özellikle yabancılara ve Müslümanlara yönelik olarak kısıtlanmasına ilişkin tutumlar ile özellikle 15 Temmuz sonrasında PKK ve FETÖ’ye alabildiğine arka çıkmayı ve “Türkiye-Erdoğanfobi”yi de ilave edebiliriz.

Ekonomik kriz ve lider eksikliği
Avrupa’daki aşırı sağ partilerin programları gözden geçirilip liderlerinin söylemleri izlendiğinde bütün bu sayılan görüşlerin ve söylemlerin sloganik ve akılda kalıcı cümleler içerisinde ifade edildiği, sürekli tekrarlandığı ve popülist politikaların tek savunucusu gibi öne çıktıkları görülür. Uzmanlık alanı popülizm olan Utrecht Üniversitesi siyaset sosyologlarından Matthijs Rooduijn’a göre bu durum, halk üzerinde etkili olmakta ve dolayısıyla bu partilerin ve liderlerinin popülaritesinin sürekli artmasına, adeta popülizmi merkeze alan partilerin yükselişine yol açmaktadır.

Tabiatıyla bu popülist ve aşırı sağ partilerin yükselişi ve merkez partilerin güç kaybetmesinde Avrupa’da hâlihazırda yaşanmakta olan karizmatik ve sorun çözen lider eksikliği ve üzeri örtülmeye çalışılan ekonomik krizin etkisinin olduğunu da not etmek gerekir. Şu kadarını söylemek gerekir ki, merkezde-iktidarda yer alan partilerin, ekonomik krizle iyice derinleşen sosyal ve ekonomik problemlere çözüm üretememesinin de popülist-aşırı sağın yükselmesinde önemli bir etken olduğu aşikâr.

Diğer taraftan bu yükselişe son zamanlarda ivme kazandıran bir başka gelişme de, yine popülist-aşırı sağ diye nitelenebilecek söylem ve görüşlere sahip Trump’ın seçilmesi. Öyle ki Avrupa’daki aşırı sağ partilerin tamamı Trump’ın başkan seçilmesinden duydukları memnuniyeti ifade eden açıklamalar yaptılar. Seçilmesinin ardından Trump’ın da Avrupa’daki bu partilerin bazılarının başkanları ile telefonda görüşmesi de not edilmeli. Le Pen’in Trump’ın seçilmesini “Fransa için iyi haber”, Wilders’in de “devrim” olarak nitelediğini ve Trump’ı ilk tebrik edenlerden olduğunu da belirtmek gerek. Bu durum, özellikle Avrupa ve ABD’de aşırı sağ ve popülist söylem ve görüşleri ile öne çıkan hareketlerin öne çıkacağı bir döneme girildiğini gösterdiği gibi, Trump döneminde Avrupa aşırı sağının yükselişinin ivme kazanacağının da işareti.

Aşırı sağ partiler ve Avrupa’nın geleceği
Avrupa’nın bazı önemli ülkelerinde son bir yıl içinde yapılan referandumlarda (İngiltere, Hollanda, İtalya) popülist aşırı sağ parti veya hareketlerin oynadığı kilit roller, Avrupa’da aşırı sağ olgusunun Avrupa’nın geleceğini domine edebilecek güce ulaştığını gösteriyor. Bu anlamda diğer ülkelere göre çok güçlü olmadığını söyleyebileceğimiz İngiltere’deki Bağımsızlık Partisi’nin (Independence Party) Brexit referandumunda oynadığı önemli rolün altı çizilmeli. Yakın zamanda yapılan AB referandumunda İtalya’daki Beppe Grillo’nun lideri olduğu 5 Yıldız Hareketi-Partisi’nin “AB’ye hayır” oylarının kazanmasındaki tayin edici etkisine hepimiz şahit olduk. İslam karşıtı politikaları ile son aylarda öne çıkan Avusturya’da aşırı sağ FPÖ’nün etkin gücünü kim inkâr edebilir. Fransa’da Ulusal Cephe lideri Le Pen’in İngiltere’nin AB’den çıkışını (Brexit) “ilk atış” olarak nitelemesini, seçimi kazanması sonrasında “ikinci atış” olarak Fransa’nın AB’den çıkışını (Frexit) isteyecek referanduma gideceğini söylemek kehanet olmaz. Hatırlanacağı üzere Wilders’ın Özgürlükler Partisi (PVV), AB rüyasını Hollanda’da bitirebilecek olan “referandum yasası”nın parlamentodan geçmesinde ve bu yasa çerçevesinde, AB’nin Ukrayna ile yaptığı anlaşmanın referandumla reddedilmesinde de kilit rol oynamıştı.

Bu anlamda 2017 yılında Avrupa’da yapılacak seçimlerde aşırı sağ partilerin 4-5 önemli AB ülkesinde iktidara gelme veya güçlü muhalefet partisi olma şansı yakaladığını görüyoruz. Mart 2017’de Hollanda’da Geert Wilders hâlihazırda en güçlü parti ve 150 sandalyenin 30’dan fazlasını alıyor. Nisan-Mayıs aylarında Fransa’da Marine Le Pen’in başında bulunduğu partinin seçimlerde ikinci tura kalması ciddi bir olasılık. Avusturya ve İtalya’da da 2017 yılında seçim yapılması ihtimali var ve şu anki tablo itibarıyla muhtemelen aşırı sağ partiler galip çıkacaklar. Mesela İtalya’da kısa süre önce yapılan referandumda "hayır" sonucu çıkmasında öncü rol oynayan ve yakın zamanda partileşen eski komedyen Beppe Grillo’nun Beş Yıldız Hareketi’nin seçimleri kazanması kuvvetle muhtemel. Avrupa’daki aşırı sağ popülist söylemlerin adeta bir “virüs” gibi yayılmasında öncü role sahip Hollanda Özgürlükler Partisi’nin lideri Wilders’ın da Mart 2017’de yapılacak Hollanda seçimlerini kazanmasına kesin gözüyle bakılıyor.

Bütün bunların, Avrupa’da siyasi atmosferin aşırı sağa doğru değişeceği ve bunun da AB’nin geleceğini derinden etkileyeceği aşikâr. AB için bu durum, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı ve alarm zillerinin güçlü olarak çalacağı anlamına geliyor. Nitekim Wilders bunu, “Avrupa’da politika artık hiçbir surette eskisi gibi olmayacak” sözleriyle dile getiriyor.

“Yeni nesil aşırı sağ”
Burada Avrupa’daki “yeni nesil aşırı sağ” olgusuna da özellikle işaret edilmeli. Zira yerleşik aşırı sağ-popülist partilerin yanı sıra, söylemleri temelde aynı olmakla beraber stratejileri, kampanya teknikleri, söylem ve eylemleri, sosyal medyayı çok iyi kullanmalarıyla adeta bir “yeni nesil aşırı sağ rüzgarı”ndan da söz edebiliriz.

Bu grupların bazıları henüz partileşmese de özellikle sosyal medya üzerinden yürüttükleri kampanyaları ile oldukça etkililer. Mesela Hollanda’da gittikçe yükselen ve AB’ye şüpheyle yaklaşan göçmen karşıtı, egemenlik-yerlilik yanlısı olup AB’nin dağılması/yıkılması için çabalayan ve aşırı sağ partilerle AB karşıtlığında buluşan bir yeni nesil aşırı sağ akım mevcut. Wilders sonrasında “Hollanda’nın yeni aşırı sağ partileri” olarak nitelenen ve AB’nin Ukrayna ile vardığı anlaşmanın oylandığı referandumunda “hayır” kampanyasının en önemli aktörleri durumundaki Thierry Baudet’in ‘Forum voor Democratie/Demokrasi Forumu)’ ve Jan Roos liderliğindeki ‘VoorNederland (VNL)/Hollanda İçin’ isimli partileri buna örnek verebiliriz. Bu partiler referandumda sosyal medya üzerinden yaptıkları kampanyalarla özellikle genç nesiller üzerinde alabildiğine etkili oldular ve yakın gelecekte de olmaya devam edecek gibi duruyorlar.

Yine Beppe Grillo’nun İtalya’daki Beş Yıldız Harketi ile Avusturya’daki Norbert Hofer’in de sosyal medya üzerinden yeni nesil aşırı sağ kampanyalar yürüttükleri görülüyor. Eyaletlere göre değişiklik gösterse de, kamuoyu yoklamalarında yüzde 10’un üzerinde oy oranlarına sahip -ki bazı eyaletlerde üçüncü ya da dördüncü parti- olduğu görülen, PEGIDA’nın da mirasını taşıyan Almanya’da yeni nesil aşırı sağ “Almanya İçin Alternatif Partisi”nin de yine AB, avro, göçmen ve Müslüman karşıtlığı üzerine inşa edilen etkili post-modern kampanyalar yürüttüğü not edilmeli. Bu partinin özellikle “İslam Almanya’ya ait değil” sloganıyla Almanya’da cami inşa edilmesine karşı olduğu, yabancı-Müslüman karşıtı ve ırkçı görüşler ortaya koyduğu biliniyor.

Siyasetin dili ve sosyolojisinin değişimi
Öte yandan bütün bunlar, Avrupa’da artık siyaset sosyolojisinin değiştiğini, bilindik siyasi kavram ve teamüllerin içinin boşaldığını, bu kavramlara yeni anlamlar yüklendiğini ortaya koyuyor. Köklü bir sol, liberal ve Hıristiyan demokrat geleneğe sahip partiler ve hareketler, eski kimliklerini kaybetmiş durumdalar. Aşırı sağ partiler ile yeni nesil aşırı sağ-popülist hareketlerin güç kazanması, bu partilerin adeta kimyalarını bozmakta, onları kendi tezlerine yaklaştırıp dönüştürmekte, bu partiler içindeki aşırı sağa eğilimli uçların güçlenmesine yol açmakta, aşırı sağa kaptırdıkları geleneksel oylarını geri almak için aşırı sağ-popülist söylemlere yöneltmektedir.

Bu durum, bir yandan Avrupa’da yakın zamanlara kadar “anormal” kabul edilen aşırı sağın artık “normalleşme”ye başladığını, olağanlaştığını, periferiden merkeze doğru ilerlediğini, hatta merkezi ele geçirmeye başlayıp yerleşik hal aldığını gösterirken, diğer yandan da merkez sağ-sol siyasetin iyice daralıp aşırı sağ uçlara savrulmaya başladığını gösteriyor.

Nitekim bugünlerde özellikle Müslüman göçmen karşıtlığı, burka-peçe yasağı, özellikle Diyanet imamlarına ve camilere yönelik tutumlar başta olmak üzere, Müslümanlara yönelik İslamofobik, milliyetçi-Avrupamerkezci söylemlerin bu merkez sağ-sol partilerce de yüksek sesle dillendirilmesi bunun işareti. Mesela Hollanda’da geçmişte Türklerin en çok oy verdiği hükümet ortağı merkez-sol İşçi Partisi’nin (PvdA) koalisyon ortağı olduğu hükümette başbakan yardımcısı olan Lodewijk Asscher’in son yıllarda Müslümanlara ve Türklere, Türk kurum ve kuruluşlarına yönelik aşırı sağı andıran söylemlerinde bu eğilimi görebiliyoruz. Yine Almanya’da Angela Merkel’in yakın zamanda gerçekleştirilen parti (CDU) kongresinde göçmen yasasına yönelik değişiklik önerisi, “burka-peçe” türü giysilerin yasaklanması teklifi AfD’ye kayan hatırı sayılır CDU oylarını toparlama amacı gütse de, aslında merkez sağdaki aşınmayı da ifade eder.

Yeni duruma ilişkin yeni analizler gerekiyor
Aslında Avrupa’da yaşanan bu durumu, İdris Küçükömer’in bir zamanlar Türkiye’deki sağ ve sol partiler için söylediği “Türkiye’de dipte sağ soldur, sol da sağ” sözünden mülhem, bugünlerde “Avrupa’da sağ ve sol, aşırı sağ ve sol olma yolundadır” diye açıklamak mümkün.

Bunun ise, Avrupa’da -hatta Trump’ın kazanmasıyla ABD’de- klasik siyaset ve sosyoloji teorileri ile açıklanamayacak, derin analizleri gerektiren yeni ama karmaşık bir siyaset dili, sosyolojisi, psikolojisi ve hatta teo-politiğe tekabül ettiği açık. Nitekim Cambridge Üniversitesi’nden AB uzmanı Chris Bickerton bu durumu “bulmaca” metaforu ile açıklıyor ve AB’nin yakın geleceğinin de karmaşık bir bulmacaya benzetiyor. Ona göre geleneksel sağ ve sol söylem ve politikalarda aşınma ve değişimler olmuş; özellikle sol söylemler liberal sağ ve aşırı sağ söylemler içerisinde anlamsızlaşmış ve adeta iyice kaybolmuş durumda.

Bütün bunların ise AB rüyasının bitişi ve Avrupa’nın geleceği adına derin bir krizin habercisi olduğu aşikâr.

[Prof. Dr. Özcan Hıdır. Rotterdam İslam Üniversitesi ve İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde öğretim üyesidir]

* “Görüş” başlığıyla yayımlanan makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansı’nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır



ABD'de Müslüman milletvekiline 'İslamofobik tehdit'
ABD'nin ilk başörtülü milletvekili Somali asıllı Ömer, Washington'da bir taksi sürücüsünün "İslamofobik tehdidine" maruz kaldığını söyledi.

ANKARA

ABD'nin ilk başörtülü milletvekili Somali asıllı İlhan Ömer, Washington'da bir taksi sürücüsünün "İslamofobik tehdidine" maruz kaldığını söyledi.

BBC'nin haberine göre, Minnesota'dan Temsilciler Meclisine seçilen Ömer, taksi şoförünün kendisini başörtüsünü çıkarmakla tehdit ettiğini söyledi.

Ömer, olayın, Beyaz Saray'daki siyaset eğitimine katıldıktan sonra otele giderken meydana geldiğini belirterek "Otelime giderken bir taksiye bindim ve şimdiye kadar yaşadığım en nefret dolu, küçültücü, İslamofobik, cinsiyetçi sataşmaya ve tehdide maruz kaldım." dedi.

"Kalbinde nefret barındıranların insanlığı için dua ediyorum"
Taksicinin kendisine DEAŞ militanıymış gibi hitap ettiğini ve başörtüsünü çıkarmakla tehdit ettiğini anlatan Ömer, "Taksiden alelacele inmeye çalışırken bu hadisenin nasıl sona ereceğinden emin değildim. Olayı hatırladıkça hala titriyorum. Müslümanlara karşı nefretlerini göstermekte nasıl bu kadar cüretkar olabildiklerini anlamaya çalışıyorum. Taksicinin ve kalbinde nefret barındıranların insanlığı için dua ediyorum." ifadesini kullandı.

Washington DC polisi, olayla ilgili şikayet almadıklarını belirtirken Ömer, sosyal medya hesabından sorulan bir soruya, taksici nerede kaldığını bilirken kendisini güvende hissetmediği ve Minneapolis'e döner dönmez olayı rapor edeceği yanıtını verdi.

Doğu Afrikalı kadınları, aktif siyasete katılmaları konusunda destekleyen sivil toplum kuruluşu "Women Organizing Women"da (WOW) yöneticilik yapan Somalili göçmen Ömer, "yetenekli bir idareci" olarak tanınıyor.

İşletme, siyaset bilimi ve uluslararası çalışmalar bölümlerinden diplomaları olan Ömer'in siyasi hayatının, Somali iç savaşı sırasında Kenya'daki mülteci kampında başladığı biliniyor.

Muhabir: Zehra Ulucak

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, nükleer mesele konusunda İran'ın dini lideri Hamaney'i, sonradan "kahramanca yumuşaklık" (nermiş-i kahramâni) olarak adlandırılan pozisyon için ikna etmede başarılı oldu. Peki buna rağmen, neden aynı duruşun Suriye'yle ilgili olarak da sergilemesi için çaba sarf etmiyor diye insan meraka düşebilir. Cumhurbaşkanı Ruhani'nin nükleer anlaşma sırasında gösterdiği performans, onun, İran liderliğinin Suriye'deki katliamlarda Beşşar Esed ile işbirliği yapmasının önüne geçecek ikna potansiyeline de sahip olacağını ima ediyordu.

Ruhani'nin Suriye krizinde oynayacağı yapıcı bir rol, nükleer anlaşmadaki konumunu da güçlendirebilirdi, çünkü Ruhani'nin bu anlaşmadan elde ettiği ekonomik kazanımlar Esed'i korumak için harcanmakta. Neticede Ruhani, ekonomik alanda halkına verdiği sözleri büyük ölçüde yerine getirememiş oldu. Daha net söyleyecek olursak, nükleer anlaşmadan ve akabinde yaptırımların hafifletilmesinden en büyük faydayı devşiren taraf İran halkı değil, İran'ın Suriye'deki 'vekalet savaşları makinesi' oldu.

Anlaşmanın amaçlarından biri de, ülkeyi uzun bir zamandır içinde bulunduğu tecrit halinden kurtarmak ve İran pasaportuna değer kazandırmaktı. Ama reel duruma bakacak olursak, İran pasaportu sadece daha çok değer kaybettiğiyle kaldı. İran pasaportu geçmişte, İran liderliğinin Amerika ve İsrail karşıtı söylemleri sayesinde, en azından İslam aleminde belli bir itibara sahipti. İran hükümetinin Suriye krizindeki varlığından dolayı, İslam aleminin birçok yerinde İran karşıtı kamuoyu ciddi şekilde büyüyor.

İran'daki iktidar mücadelesi
İran'ın Suriye'ye müdahalesini tahlil ederken, birçok analist haklı olarak uluslararası ilişkiler teorilerine bağlı kalıyor. Ancak bu teorilere bağlı kalmak, İran’daki iktidar yapısının ne kadar önemli bir faktör olduğu gerçeğini gözden kaçırmalarına sebep oluyor. Aslında Cumhurbaşkanı Ruhani'nin Suriye kriziyle ilgili sergilediği kayıtsız tavrın sebebi, İran elitleri arasındaki siyasi rekabette ve iktidar mücadelesinde aranmalıdır.

Cumhurbaşkanı Ruhani, güvenlik meselelerine dair birinci elden tecrübesi olan ve Devrim Muhafızları da dahil olmak üzere İran'ın silahlı kuvvetlerinin iç dinamiklerine dair büyük bilgiye sahip az sayıdaki din adamından biri. Ruhani'nin cumhurbaşkanlığı, dini liderin hassas sağlık durumundan dolayı, İran tarihinde çok önemli bir döneme denk geldi. Bunun gerçekten çok önemli bir dönem olduğu, şayet Ruhani 2017 Mayıs'ındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerini ikinci kere kazanırsa ispat edilmiş olacak.

Hiçbir sağlık sorunu yokmuş gibi davranan 76 yaşındaki dini lider Hamaney, haberlere göre prostat kanserinden mustarip. Muhtelif halefler olarak ismi geçen bazı kişiler olsa da, hiç kimse Hamaney'in yerini kimin alabileceğini tam olarak bilemiyor.

Ruhani bir düzine Şii din adamı arasında, kendisinin bu makama geçme hakkı olduğunu düşünüyor. Zira Hamaney de Ayetullah Humeyni öldüğü sırada İran cumhurbaşkanı idi. Ancak ağırlıklı olarak reformcular ve ılımlılar tarafından tercih edilen aday olması bakımından Cumhurbaşkanı Ruhani'nin, muhafazakarlar tarafından desteklenen herhangi bir adaydan daha az şansının bulunduğu da gayet açık.

Suriye'de ölenler gece karanlığında defnediliyor
Devrim Muhafızları’nın genel olarak, yeni dini liderin tayininde önemli bir rol oynayacağı anlaşılıyor. Eğer öyleyse, Devrim Muhafızları’nın liderliği Ruhani'yi büyük ölçüde desteklemeyecektir. Bu nedenle Ruhani, Devrim Muhafızları’nın Suriye'ye müdahil olmasını ve kaynaklarını orada harcamasını mesele etmiyor. İranlılar, evlatlarının tabutlarının birbiri ardınca gelmesini izlerken Devrim Muhafızları giderek daha fazla itibar kaybına uğruyor. Sonuç olarak, iktidarı devretme zamanı geldiğinde, Devrim Muhafızları bugünkü kadar güçlü olmayacak. Ayrıca iki cephede birden savaşmak, Devrim Muhafızları’nı daha uzlaşmacı bir tavır almak zorunda bırakıyor.

Devrim Muhafızları’nın komutanları da Cumhurbaşkanı Ruhani'nin bu niyetinin farkındalar. Bu meseleyle kendi yöntemlerini kullanarak başa çıkmaya çalışıyorlar. Suriye'deki savaşta İranlı askerlere bel bağlamak yerine Lübnanlı, Afgan, Iraklı ve Pakistanlı paralı askerler kullanıyorlar. Ne hikmettir ki, 80'lerdeki İran-Irak savaşında öldürülen İranlı askerlerin kemikleri hâlâ araştırılıp bulunurken ve tabutları İran şehirlerinde düzenlenen gösterişli cenaze merasimlerinde halka sergilenirken, yakın zamanlarda Suriye'de öldürülen İranlı askerler gecenin karanlığında defnediliyor.

Daha da önemlisi, Devrim Muhafızları genel olarak dini lidere sadık olsa da, içlerinde zenginlik ve güçlerini kendisine borçlu oldukları eski cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşimi Rafsancani'ye olumlu bakan birkaç komutan da bulunuyor. “Tüm kurumlara, ülkenin yeniden inşa edilmesinde bir fırsat tanınmalı” diyerek bu komutanları İran-Irak savaşından sonra kalkınma sektörüne sokan Rafsancani idi.

Diğer yandan, 2009'un tartışmalı seçimlerinin ardından Devrim Muhafızları arasında gruplaşmalar oldu. Bu nedenle Suriye krizi, Devrim Muhafızları’nın liderliğine, yukarıda bahsi geçen, kendilerine uymayan ve arkalarından iş çeviren unsurlardan, onlara onurlu bir çıkış yolu göstererek kurtulmak için de çok kıymetli bir fırsat sağlamış oldu. Sıradan İranlı askerlerin aksine, Devrim Muhafızları’nın komuta kademesine dahil kişilerden Suriye'de öldürülenlerin tabutları, İran sokaklarında tam bir devlet protokolü sergilenerek taşınıyor.

Cumhurbaşkanı Ruhani Suriye krizine ilgisiz kalmakla aynı zamanda, büyük bir güce sahip Şii din adamlarının dinî merkezi olan Kum'da -tabir caizse- bir 'at ticareti' hedeflemekte. Şii din adamlarının itikadına göre, İran'ın Suriye'ye müdahalesi, Hz. Muhammed'in torunu Hz. Hüseyin'in şehadetinin başlıca sorumlusu olan Yezid bin Muaviye'nin torunlarından intikam almak için ilahi bir misyon. Ruhani de böylelikle Şii din adamlarının teveccühünü kazanmak için Suriye krizinden yararlanıyor. Bu nedenle, talihsiz Suriyeliler küresel ve bölgesel güçlerinkine ek olarak, bir de İranlı elitlerin arasındaki rekabetin kurbanı oluyorlar.

Trump döneminde ABD-İran ilişkileri
Ancak, Cumhuriyetçi Parti'nin zaferinden sonra ABD yönetiminde yaşanan gelişmelere paralel olarak, Suriye'ye müdahalesi de dahil olmak üzere İran'ın dış siyasetinde değişiklik beklenebilir. Bu durum, Cumhuriyetçi Parti'yle İran rejiminin bazı önemli özellikleri paylaşıyor olmasından kaynaklanıyor: Birincisi, gizli anlaşmalar yapmada her ikisi de pek mahir ve bu alanda sağlam geçmişleri var. İkincisi, demokrasi, siyasi mahkumlar, insan hakları gibi kavramlar her ikisi için de bir şey ifade etmiyor. Üçüncü olarak, her ikisi de güç üzerinden tanımlanan ortak bir dil konuşuyor.

Gizli bir anlaşma ihtimal dahilinde
Obama yönetiminin problemi, İran'la, İran rejiminin hiçbir şekilde inanmadığı bir takım ilkeler çerçevesinde ilişki kurmayı denemiş olmasından kaynaklanıyor. İran rejimi Obama dönemini mumla arayacak ama diğer yandan Trump yönetimiyle gizli, kapaklı bir anlaşma yapma yolunu da tutabilir. İran'ı 'şer ekseni'nin bir parçası ilan eden kişinin George W. Bush olduğunu, ama buna rağmen İran'ın, Afganistan'ı işgalinde ABD'ye hava koridoru açtığını da unutmamak lazım. Benzer şekilde, İran rejimi, Ronald Reagan'ın başkanlık yemini etmesinden sadece birkaç dakika sonra, Tahran'daki ABD büyükelçiliğine yapılan baskında rehin alınan Amerikalı diplomatları serbest bırakmıştı.

Bu nedenle, Donald Trump Beyaz Saray'a taşınır taşınmaz, Suriye kriziyle ilgili yeni bir gizli İran-ABD anlaşması ihtimal dahilinde. Muhafazakarların üstünde çok durduğu, Ruhani'yi ikinci kere seçtirmeme projesi başarılı olursa, böyle bir anlaşmanın gerçekleşme ihtimali özellikle artacaktır.

Mütercim: Ömer Çolakoğlu

[Teşgom Kemal İstanbul’da yerleşik bir araştırmacıdır ve İran dış politikası ve iç siyaseti hakkında çalışmaktadır]

* “Görüş” başlığıyla yayımlanan makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansı’nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

12 Aralık 2016 Pazartesi

Günlük Süt Sat Para Kazan


Günlük Süt Satarak Para Kazanabilirsiniz
Eğer çok yoğun bir işiniz yoksa veya işsiz iseniz , süt piyasasına eğilebilirsiniz. Günde sadece 3-5 saat çalışarak ayda 3 bin lira kazanmanız mümkün olabilir.
Süt çok hızlı ve sürekli satılan bir üründür. Sıcak olarak nakit para ile satılıyor, veresiyesi vadesi, çeki senedi sepeti yok. , Gelin konuşalım, sütü bizden toptan olarak alın. Bizden alıp satın. Günde 150-200 litre sütü pazarlamak zor bir iş değil. Zaten her müşteri an az 5 litre alıyor ve sürekli kullanıyor. Yani bir kere satmanız yeterli. Geri kalan teslimat işi. Eğer ürününüz iyi ise hiçbirşey yapmanıza gerek yok, beğenen ve seven müşteriler birbirine söyleyecek , müşteri kitleniz giderek artacaktır. Burada arkanızdaki firmanın önemi ortaya çıkıyor. Çok iyi süt üreten, güvenilir ve sürekliliği olan bir firma olması lazım. Yarın öbür gün süt fiyatları yükseldiğinde size vermemezlik yapmasın, ya da çok sattığınızda bundan rahatsız olup tedariki kısmazın. Üretim kapasitesi yılın her dönemi ihtiyacınızdan fazla olsun ki satışlarınızın arttığı dönemlerde sıkıntı yaşamayın.
Sütü tedarik edeceğiniz işletmenin her noktasını mutlaka gezin. Sattığınız sütün hijyenik ortamlarda, hastalık taşımayan hayvanlardan geldiğinden emin olun.
Özellikle sağımhaneler çok önemlidir. Süt en çok mikrop barındırabilecek üründür. Bakteriler diğer ürünlere göre sütte milyon kez daha fazla ürerler. Gelişi güzel sağım yapılan üç beş ineği olan yerlerden aldığınız sütü sakın müşterilerinize götürmeyin. Ucuz diye alacağınız bu sütler, katı ve sarı görüntüleri sizi yanıltacak, müşterilerinizin sağlığını tehlikeye atmış olursunuz. Sütü alacağınız süt işletmesinin çok yüksek kapasiteli soğutucu tankları olması gerektiğini unutmayın. Sağım sistemini otomatik olarak günün belirli zamanları mutlaka yıkıyor, dezenfekte ediyor olmalı.İşletmede atacağınız kısa bir tur size bir izlenim verecektir. İneklerde Süt verimi doğum ile başlar, bu nedenle doğumhaneler çok önemlidir. Doğum esnasında ineğe geçen bir mikrop, o sağım döneminde yani en az 300 gün, müşterilerinize ulaşacak bir mikroptur. Profesyonel işletmeler bu tür mikropların farkına varıp önlemlerini alırlar. Ancak küçük ve teknolojisi yetersiz süt üreticilerde bu gözden kaçar ve müşterilere kadar ulaşır.
Büyük işletmeler genellikle devlet kontrolü altındadırlar. Çiğ süt satma yetkileri olup olmadığını mutlaka kontrol edin.
Eğer işi büyütmek niyetinde olursanız sadece gereken soğuk sistemi olan bir minibüs. Yasalara göre sütü son kullanıcıya ulaştırıncaya kadar soğuk zincir bozulmamalı.

Devam edecek…
Hayırlı Kazançlar.

“Para parayı çeker” sözünü hemen hepimiz biliyoruz. Ama dünyanın en zengin isimleri arasında yoktan var eden isimler de bulunuyor. Para kazanacağınıza inanmalı ve bunun için çaba göstermeli, çok çalışmalısınız. Ufkunuzu genişletmeli, size para kazandıracak fırsatları gözlemelisiniz. Gözünüzü, kulağınızı dünyada olup biten gelişmelere çevirmelisiniz. Örneğin gelişen sektörleri araştırın veya ölümsüz sektörlere yelken açın.

PARA KAZANMANIN EN KOLAY YOLU! 100 KAT KARLI YATIRIM FIRSATI…
BİLGİ ALMAK İÇİN TIKLAYIN!
2016/3Ç Müşteri Kar/Zarar %33.47 / %66.53

Yoktan var eden kişilerin hayatlarına bir göz atın. Hangi sektörlere yönelmişler, nasıl bir yol izlemişler değerlendirin. Size örnek olabilecek o kadar çok kişi bulacaksınız ki, mutlaka bir tanesi size rehber olabilecek özelliklere sahiptir. Kendinize bir akıl hocası seçin, çalışmaktan hiç vazgeçmeyin, dünyada meydana gelen gelişmelere karşı uyanık olun. Yoktan var etmek diğer para kazanma yollarına göre daha zor olacaktır; ama yılmadan çabalarsanız, sonunda başarmanın verdiği haklı gururu yaşarsınız.

Şimdi sizlere yol gösterici olması adına, yoktan var edeceğiniz 10 para kazanma taktiği paylaşmak istiyorum:

1 Merhaba, Yatırım Dünyası!
Merhaba, Yatırım Dünyası!
Yatırım dünyasıyla tanışmak, yoktan var etme yöntemleri arasında sayılması gereken ilk maddedir. Gerçekten etkili bir taktik olduğunu bilmeniz gerekiyor. Yatırım yapmanın, şimdiye kadar manevi bir duygu olduğunu düşünmüş olabilirsiniz. Sevgi, mutluluk, saygı gibi yatırımlar yaptınız. Şimdi sıra cebinize ve geleceğinize yatırım yapmaya geldi. Eğer para kazanmak istiyorsanız, para ile ilgili konuları sevmeli ve araştırmalısınız. Dünya ve ülke ekonomisinde neler meydana geliyor, bilmelisiniz. Daha sonra yükselen benzin fiyatlarını takip ettiğiniz gibi altın, dolar, petrol gibi yatırım araçları ne alemde onları takip etmelisiniz. Bundan sonrası ise en kolay kısmı…

Takip ettiğiniz veriler ve haberler sonrasında altının yükseleceğini mi düşünüyorsunuz; o zaman buyurun altın alımına. Altını düşükken alıp, fiyatı yükseldiğinde satarak oldukça güzel bir para kazanmış olacaksınız. Dolar yükselecek, altın mı düşecek; o zaman altın satarak para kazanmanın vakti geldi. Forex piyasasında çift yönlü işlem özelliği sayesinde altın için sat emri verdiğiniz zaman da para kazanırsınız. Ücretsiz eğitimlerinden faydalanarak forex piyasasında profesyonel bir yatırımcı olabilir ve kısa sürede oldukça güzel kazançlar elde etmeye başlayabilirsiniz.

ÜCRETSİZ EĞİTİM VE DENEME HESABI İÇİN TIKLAYIN!
2016/3Ç Müşteri Kar/Zarar %33.47 / %66.53
2 Geri Dönüşümle Hem Cebinizi Hem de Dünyanızı Güzelleştirin
Geri Dönüşümle Hem Cebinizi Hem de Dünyanızı Güzelleştirin
Geri dönüşümden para kazanıldığını biliyor musunuz? Çevrenizde kağıt toplayan, hurda metal toplayan birileri mutlaka görmüşsünüzdür. Elbette bu kişiler bu işi hayrına yapmıyor. Sokak sokak gezip geri dönüşüm için maddeler toplamak oldukça karlı bir iş. Metal, kağıt, cam ve plastik geri dönüşümleri hem dünyanın temiz kalması adına hem de yoktan var edeceğiniz bir miktar para adına oldukça iyi bir iştir.

Geri dönüşümden elde edilen eşyaları bir başka ürüne dönüştürmeyi başarırsanız da, elde edeceğiniz parayı belki de 10 katına çıkarabilirsiniz. Hemen örnek verelim; çeşitli metal parçalardan yapılan maket tarzı süs eşyalarını mutlaka görmüşsünüzdür. Evinizin çevresinden, komşularınızdan toplayacağınız atıklarla muhteşem süs eşyaları yapabilir ve bunları satarak para kazanabilirsiniz.

3 Her Şeyin Bir Alıcısı Vardır
Her Şeyin Bir Alıcısı Vardır
Sizin yıllardır, evinizin deposunda beklettiğiniz ürünler, başka kişilerin belki de hayallerini süsleyen ürünler olabilir. Ülkemizde pek yaygın olmasa bile yabancı televizyon programlarında yapılan garaj satışlarını mutlaka görmüşsünüzdür. Hiç tahmin etmediğiniz bir ürün bile oldukça yüksek bir fiyata satılabilir.

Sizin de belki hiç önemsemediğiniz, beş para etmez dediğiniz eski bir eşya, bir koleksiyoner tarafından oldukça yüksek bir bedele alınabilir. Bu nedenle deponuzda beklettiğiniz eşyaları bir şekilde satmanın yolunu bulun. Özel olabileceğine inandığınız eşyalar varsa bunları koleksiyonerlerin takıldığı sitelerde sergileyin. Unutmayın, her şeyin bir alıcısı vardır.

4 Görsel Yeteneklerinizi Geliştirin
Görsel Yeteneklerinizi Geliştirin
Nedir bu görsel yetenekler, hemen açıklayalım. Çok iyi fotoğraf çeken, son derece ilgi çekici resimler yapan, uyumlu giyinmeyi bilen ve ev dekorasyonunda başarılı bir kişiliğe sahip olabilirsiniz. Bu yönlerden herhangi birine sahipseniz, mutlaka para kazanırsınız. Yapmanız gereken tek şey kendinizi ispat etmek ve işinizde oldukça iyi olduğunuza inandırmaktır. Fotoğraflar çekin ve ilgili sitelerde satın. Tablolarınızı ilgisi olabilecek kişilere gösterin. Uyumlu giyim tarzınızı giyinmeyi bilmeyen kişilere stilistlik yaparak kullanın. Ev dekorasyonunda farkınızı ortaya koyacak çizgilere sahip olun. Yetenekler her zaman para eder ve önemli olan pazarlamayı bilmektir.

5 Reklam Yapma Özgürlüğünü Kullanın
Reklam Yapma Özgürlüğünü Kullanın
Arabaların üzerine basılı firma isimlerini mutlaka görmüşsünüzdür ve bir şirket arabası olduğunu düşünmüşsünüzdür. Ama bu arabalardan bir tanesi belki de sırf sizin dikkatinizi çekti diye para kazanmış bile olabilir. Arabanızı şirketlere reklam aracı olarak kiralayabilirsiniz. Tek yapmanız gerekense, kalabalık yerlerde birkaç tur atmak. Arabalar üzerinde yerleştirilen reklamlar oldukça iyi bir kazanç getiriyor. Aynı şekilde reklam amaçlı tshirt giyen adamı da mutlaka duymuşsunuzdur. Çünkü şimdilerde ilginç yollardan para kazanan ünlü isimlerden birisi. Bir model gibi kendinizi veya arabanızı kullanarak reklam yapabilirsiniz.

Reklam yoluyla para kazanmanın bir diğer yolu ise bizlere bir film eşliğinde gösterildi. 2009 yapımı Örnek Aile (The Joneses) isimli Demi Moore filmini izleyenleriniz olmuştur. Gerçek bir hayatmış gibi gösterilen ve kullandıkları ürünlerle herkesin dikkatini çeken aile, aslında satış rekorları kıran birer reklamcıdır. Yani reklam yaparak para kazanmak son derece keyifli olacaktır.

6 Evden Ders Verin, Videolar Çekin
Evden Ders Verin, Videolar Çekin
Uzman olduğunu herhangi bir konu olabilir. Yemek yapmak, yabancı dil öğretmek, temel dersler vermek gibi sonsuz bir bilgi paylaşımı yapabilirsiniz. Bunu bire bir olarak yapabileceğiniz gibi online olarak da yapabilirsiniz. İnternet üzerinden online olarak ders verebilirsiniz. Aynı zamanda, uzman olduğunuz konularda videolar çekebilir ve izleyen kişi sayısı arttıkça reklam gelirlerinden para kazanabilirsiniz. Tüm bunları evinizin konforunda kolayca yapabilir ve uzman olduğunuz konularda bilgilerinizi paylaşarak para kazanabilirsiniz.

7 Grafik ve Web Tasarım İşi Alın
Grafik ve Web Tasarım İşi Alın
Eğer bu konularda beceriniz varsa, freelance işler alarak para kazanabilirsiniz. Birçok dergi, kitap, broşür, reklam için iş alabilir veya web siteleri ile çalışabilirsiniz. Zaten bildiğiniz bir işi gerek evinizin konforunda gerekse ek iş olarak yapabilir ve yoktan var ettiğiniz paranız olabilir. Yetenekleriniz her zaman para eder, önemli olan kullanmasını bilmektir. Milyonlarca web sitesinin faaliyet gösterdiğini biliyorsunuz. Bu sitelerin fazlaca grafik ve web tasarım işi var demektir ve siz bu sitelerle uğraşarak iyi bir kazanç elde edebilirsiniz. Özellikle bu alanda bilgisi olan öğrenciler, güzel bir gelir elde ederek geçimini sağlıyor.

8 Yazarlık ve Editörlük Yapın
Yazarlık ve Editörlük Yapın
Gerek freelance olarak gerek sitelerde köşe yazarı olarak yazılar yazıp, güzel bir kazanç sağlayabilirsiniz. Ayrıca bunu yapmak için tek ihtiyacınız olan bir bilgisayar. Web sitelerinin oldukça geliştiği ve hemen herkesin kolayca bir web sitesi açabildiği günümüzde, sizlerde yazarlık yaparak para kazanabilirsiniz. Yapmanız gereken bilgi seviyenizi her geçen gün arttırmak, özgün ve kaliteli içerik üretebilmek, insanların sizin yazılarınızı sevmesini sağlamak için kendinize göre bir tarz geliştirmek. Daha sonra gelsin paracıklar.

Eğer dil kullanımında oldukça bilgili ve imla, okuma, yazım kurallarını iyi bilen biriyseniz de kolayca para kazanabilirsiniz. Yazılan kitaplar, bu konuda yetenekli kişilerin elinden bir kere geçmektedir. Aynı zamanda ünlü bir yazarın, web sitelerine kendinin mi yazı girip editlediğini düşünüyorsunuz. Elbette bu işi yapan editörler var. Sizlerde bu alandaki bilginizi kullanarak editörlük yapabilirsiniz. Yazılan kitapların imla kurallarını inceleyebilir ve hataları düzeltebilirsiniz. Bu şekilde de kolay bir şekilde para kazanmış olursunuz.

9 Butik Pastacılığı Keşfedin
Butik Pastacılığı Keşfedin
Son yılların belki de pastacılık kavramını değiştiren meslek dalıdır. Çünkü klasik kutlama pastalarının modası çoktan geçti. Artık birbirinden farklı ve belli bir temaya sahip pastalar oldukça ilgi çekiyor. Son derece keyifli bir iş olduğunun da altını çizmek gerek. Eğlenceli, birbirinden lezzetli pastalar, kurabiyeler yapacaksınız ve diğer pasta mamullerine göre çok daha fazla kazanç elde edeceksiniz. Özel bir doğum günü pastası satın almanın, diğer pastalardan çok daha pahalı olduğunu hepimiz biliyoruz. Neden siz de bu işi yapmayasınız ki?

10 Akıllı Telefonlar için Uygulama Geliştirin
Akıllı Telefonlar için Uygulama Geliştirin
Bu konuda gerçekten iyi bir yeteneğin yanı sıra bilgi de gerektiriyor. Eğer yazılım bilgisine sahipseniz, köşeyi dönmek için güzel bir çıkış noktanız var demektir. Akıllı telefonlara indirilen uygulamaları hepimiz biliyoruz ve bazıları için ne kadar da kolay bir fikir olmasına rağmen elde ettiği kazancı duyunca şaşırıyoruz. Eğer yazılım bilginiz varsa, sizlerde farklı ve ilgi çekecek uygulamalar yazabilirsiniz. Bu uygulamaları ilgili mağazalara satarak para kazanabilirsiniz. Belki sizler de bir Candy Crush yaratıcısı olabilirsiniz.

Günümüzün internet merkezli dünyasında online pazar yerlerinin popülaritesi her geçen gün artmaktadır. Firmaların birçoğu ürünlerini hem fiziki dükkanlarında hem de online olarak satmaktadır. Ek iş yaparak para kazanmak istiyorsanız siz de internette ürün satmayı düşünebilirsiniz. Üstelik oldukça pratik ve hızlı bir şekilde bu kazançlı ek işe başlayabilirsiniz.

Bir internet sitesi kurmadan kendi ürünlerinizi veya diğer firmaların ürünlerini internetten satmak, aradığınız ek iş fırsatı olabilir. Belli bir komisyon karşılığı bunu yapabileceğiniz siteler vardır. Bu internet siteleri herkese açıktır. Pratik, kolay ve günümüz dünyasının bir gerekliliğidir. Aşağıdaki ipuçlarını takip ederek ürünleri internetten nasıl satabileceğinizi öğrenebilirsiniz.



İnternette ürün satarak nasıl para kazanılır?

1 – Ne satmak istediğinizi belirleyin. Online olarak hangi ürünleri satmak istiyorsunuz? Kendi ürünlerinizi ve hizmetlerinizi mi satacaksınız yoksa diğer insanların ürünlerini yeniden mi satacaksınız? Sadece özel bir ürün bulmanız yetmez aynı zamanda niş bir pazar da bulmanız gerekir. Ürünlerinizi yurtdışından almanız da mümkün yılda 3 defa olmak şartıyla 100 doları geçmeyen ürünleri gümrük vergisi ödemeden satın alabilirsiniz. Çevrenizdeki akraba ve arkadaşlarınızın kartlarını kullanarak istediğiniz sayıda ürün sipariş edebilirsiniz. Satacağınız ürünlerden ortalama %50-70 oranlarda kar edersiniz. Yurtdışından ürün alıp satmak isteyenler için en ideal ve en çok tercih edilen site ebay.com‘dur.

2 – Strateji oluşturun. Gerçeği kabul edelim. Online rekabet oldukça kuvvetlidir. Gittigidiyor,sanalpazar  ve sahibinden.com gibi popüler internet siteleri gibi pek çok seçenek vardır. Şunu aklınızdan çıkarmayın ki bu internet siteleri yaptığınız her satıştan belli bir yüzde alır. Ürünleriniz için bir online katalog yaratabilir ve siparişleri e-posta veya telefon aracılığıyla alabilirsiniz. Şunu da unutmayın ki, internetten ürünlerinizi satarken stratejilerinizi iyi belirlemeli ve yaratıcı olmalısınız.



3 – Güvenilir tedarikçiler bulun. Günümüzde birçok seçenek vardır. Hangi hizmetlerin iyi veya kötü olduğunu bilmeniz gerekir çünkü bir sürü dolandırıcı vardır. Yapmanız gereken ilk şey hizmet sağlayıcının internet sitesini dikkatlice incelemektir. Hizmet sağlayıcının iletişim bilgilerinin de yer aldığı profesyonel internet sitelerini seçin. Kendi iyiliğiniz için çalışması kolay ve kullanıcı dostu güvenilir hizmet sağlayıcıları seçmelisiniz. Şunu aklınızdan sakın çıkarmayın: firmanızın veya online işletmenizin başarısı müşterilere bağlıdır. Bu nedenle müşterilerin satın alma işlerini kolaylaştıracak bir internet sitesini tercih etmelisiniz.

4 – Ödeme sisteminizi kurun. Ürünlerinizi online olarak satmaya hazırsanız müşterilerin ödeme seçeneklerini de düşünmeniz gerekir. internet sitelerinin birçoğu PayPal ve kredi kartı gibi ödeme yöntemlerini kabul etmektedir. Ödeme seçeneklerinizin güvenilir olduğundan emin olun. Araştırma yapın ve karar vermeden önce farklı ödeme seçeneklerini karşılaştırın. Sizin adınıza ödemeleri toplayacak olan üçüncü kişilerle temas kurmayı unutmayın.

5 – Faaliyete geçin. Sistemi kurduktan sonra faaliyete geçin. İyi tasarlanmış bir strateji ile online pazar yerlerinden para kazanmaya başlayabilirsiniz. Her şeyden önce online işinizin başarılı olması için çok çalışmanız gerektiğini unutmayın. Size online girişiminizde bol şanslar ve mutluluklar dileriz.

9 Aralık 2016 Cuma

Erdoğan , Putin ve Trump

20 Ocak Önümüzdeki, Cumhurbaşkanı seçilen Donald J. Trump gündemini uygulamaya başlayacaktır. Nasıl siyasetin içine kelimeleri çevirmek için beklemek zorunda? Onun planları anlamını nedir? Değilse, ne yapmalıyım? Ve nihayet, Washington'daki siyasi gerçekler göz önüne alındığında, ne olabilir? Ben bu sorulara cevap vermeye çalışacağım Bu başyazı bir dizi parçasıdır.

Ben o finansal sistem için Trump'ın planları tahmin etmek o kadar kolay değil ne diyor yapacağız. Onun kamu konuşmalarında, o söz ve deregülasyon ve deregülasyon. Bir "21. yüzyıl Glass-Steagall Act" diye çağırır - o yatırım bankacılığı ve ticari bankalar, ve depresyon sonra tekrar bölümlemek dönemin arasında Dodd-Frank mevzuatı hurda söylüyor. Karışık mesajlar rağmen, belli ki, öyle görünüyor ki, ana fikir: Mevcut kompleks sistemin kurtulun ve basit bir şey ile değiştirin.

Bu mantıklı? Kısmen. Basit daha iyi olurdu, ve Dodd-Frank son derece karmaşıktır. Ama yeni bir Cam-Steagall uygulamak için daha kolay olacaktır. eşitlik, finansal kurumlar hissedarlardan para almak: mali kurallar zaman eksikliği ve karmaşık ve külfetli düzenlemeler için ihtiyaç en önemli unsurlardan biridir. borç, öz sermaye aksine, otomatik olarak tüm sistemi daha esnek mal kaybına olur emer. Daha büyük harflerle bankalar, finansal çöküşü önlemeye yardımcı olacaktır.


Yapmanız gereken ne. Kuralsızlaştırmaya - ama sadece gerekli kurumlara sonra daha fazla sermaye ile kendilerini finanse etmek. özkaynak her 100 $ için en az $ 20 bankanın varlıklarını varsayalım. Pay sıkıntı şans düşük olacak riskleri kontrol etmek daha fazla teşvik olurdu, ve ekonomi daha iyi olacaktır. Ağır düzenleme de dahil olmak üzere finansal kuruluşlar, yıllık stres testleri ve canlı Wills ritüel serbest eğer.

En olası sonuç: Söylemesi zor. Trump işlem önerisi, bankalar, direnç olasılığı (örneğin, mevduat sigortası) ve ben daha fazla borç kullanma eğiliminde, çünkü adalet kar marjlarını artırmak gelir ve karlılık olarak mükellef sübvansiyon desteği ile. Böylece, fikir, öz odağı destek alır, en önemlisi, Çarşamba günü Minneapolis Federal Rezerv Bankası günü yaptığı açıklamada planı - yanı sıra yanlış planı Cumhuriyeti mali seçimler Kanunu denir. Maliye Bakanlığı mermi Trump seçimine bağlıdır, ama her zaman bahis sağ tür önümüzdeki deregülasyon yok.

Erdoğan ve Putin savaşırken senin jet ilk toplantıda yakın ilişkiler ele
Gül, geçen ayki darbe girişimi sonrasında verdiği destekten dolayı kendisine teşekkür etmek Rus mevkidaşı ile St. Petersburg temaslarda bulundu
Geçen yıl Kasım ayında Türk Hava Kuvvetleri düşürüldü Rus savaş jeti düştü Vladimir Putin ve Recep Tayyip Erdoğan, Salı günü St. Petersburg çifti bir araya geldi ilk kez bir zirve-açık hava düzenledi. görüşmelerin üçten fazla saat sonra, iki liderin "kriz öncesi" seviyesine ekonomik ilişkilerini yeniden ve arkalarındaki son dokuz ay içinde kötü kan koymak deneyin sözü verdi.

Bu ziyaret aynı zamanda Türkiye'de Erdoğan'ın başarısız darbe girişimi geçen ay bu yana ilk yurtdışı gezi oldu ve yaptığı açılış konuşmasında, onun desteği için Putin'i teşekkür etti. "Çağrı darbenin hemen ardından, bu benim ve bizim liderlik ve halkımız için çok güzeldi," "sevgili arkadaşım" olarak Putin'e anılacaktır Türk Cumhurbaşkanı, dedi.

"Bu bizim ilkesel pozisyon ise," Putin darbe girişimi ile ilgili olarak, dedi. "Biz anayasa karşıtı faaliyetlere yönelik her türlü eyleme kategorik olarak karşıyız. Ben senin önderliğinde Türkiye halkı onunla uğraşmak zorunda kalacaktır ve adalet ve adalet hakim olacağı umudunu ifade etmek istiyorum."

Batılı liderler darbesi sonrasında baskının Türkiye'yi eleştirdi ve ölüm cezası olabilir Erdoğan'ın önerileri, iade edilmişti. Erdoğan, AB ve darbe girişiminin ABD tepkisinin güçlü kritik olduğunu ve Putin'in son aylarda öfke rağmen, Türk lideri destekleyici bir omuz sağlamak için bir fırsat görmüş olabilecek bir duygu.

Kasım ayında, Türkiye o Türkiye hava sahasını terk birkaç uyarı olduğunu söylediklerini sonra, bir Rus Su-24 avcı düşürüldü. Rusya o Beşşar Esed rejiminin destek misyonları uçan Suriye, hava uzayda kalan uçağı ısrar etti. pilotlardan biri öldürüldü, ve kurtarma misyonunun bir parçası olan deniz, oldu.

Rus savaş Türk-Suriye sınırına yakın vuruldu
Olayın ardından, Rusya iki ülke olmaktan arasında birkaç Türkleri yanı sıra charter seferleri sürüldü, Türkiye'ye karşı ekonomik yaptırım uyguluyor. Rusların Milyonlarca Türkiye'ye tatile gitmek ve ilişkilerde dondurmak için kullanılan ülkenin turizm sektörüne büyük bir darbe oldu.

Ekonomik Kalkınma Rus Bakan, Alexei Ulyukayev, ikili ticaret yaptırımlar daha önce olduğu gibi aynı düzeye söyledi "yıl boyunca." Putin ayrıca kademeli yaptırımlar kolaylaştırılması, charter uçuşlarının yeniden başlaması, yanı sıra, belki de, Türk vatandaşlarına yönelik vize kaldırılması olayından sonra empoze söz verdi.

ulusal canlanma dönemi olarak yaptığı kural tasvir Erdoğan ve Putin, hem güçlü liderler, daha önce çok iyi bir kişisel ilişki vardı. onlar hemen her zamanki gibi iş geri almak olası olmasına rağmen Erdoğan olaydan duyduğu üzüntüyü dile hangi Haziran ayında Rusya'nın başkanı, bir mektup yazdıktan sonra, her ikisi de, arkalarında kazasında koymak için istekli.

uçak Salı günü bahsedildi, ama arka planda tutuldu. Putin yaptığı açılış konuşmasında "Bizim askerlerin ölümünü içeren trajik olayı" olarak adlandırılan ise Erdoğan hemen o arka aşağı "bıçak çağrıldığında sonra çok onun sözlerinden," geçen yıl iyi bilinen bir olayın "konuştu, suç ortağı taşınan teröristler. "

Yardımcısı Erdoğan bir uçak kazasında izledikten sonra kötü duygular yumuşatmak için Rus çöpçatan rolü büyük ilgi ile Kazakistan cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ve Türk işadamı oynadığı Türk gazetesi Hürriyet, söyledi.

"Bu ziyaret sıfırdan başlayarak, ikili ilişkilerde benim için yeni bir kilometre taşı görünüyor ve ben şahsen, bütün kalbimle ve Türk halkı adına Sayın Putin ve tüm Rusları hoş geldiniz," Erdoğan ziyareti öncesinde yaptığı konuşmada Rus devlet medya ile bir röportajda söyledi.

Erdoğan ve Putin arasında yakınlaşma Brüksel'de sinirleri sarstı. AP üyeleri son zamanlarda kamu hizmetinde ve yargı şüpheli komplocular genişletilmiş darbe hakkında kaygılar sürerken, Putinisation Türkiye'yi uyardı.

Fakat AB, Selim Yenel, Türkiye'nin büyükelçisi "Ben çok sık görmek endişe şaşırdığını söyledi
Batı ülkelerinde "Petersburg ziyareti." Bir yıl saatiyle geri çevirmek, biz zaman Rusya ile daha da güçlü ilişkiler vardı, "diye Guardian söyledi. Wester n ülke veya NATO, karşı Türkiye'nin dönüş düşünmek imkansızdı o said.Erdoğan Türkiye Avrupa'ya vizesiz giriş için karşılığında onların yasaları terörizmi yeniden AB'nin kilit talebini reddetti vaat - Bu uyarıya rağmen AB ve Türkiye'deki belirsizliğini koruyor arasında bir göç anlaşması bırakarak, üst düzey AB ve Türk yetkililer vizesiz seyahat ile ilgili bir anlaşma aramaya devam, ve. Büyükelçi pakt yapacak iyimserliğini dile getirdi.
Rus'ya ya süt ihracatımız olabilir.

zor zamanlarda para kazanmak


Haber kurumsal krizi ya da skandala tatili ne zaman, birçok kişi, birçok CEO veya bu şirketin CEO'su aslında kazanır öğrenmek için şaşırırlar. şirket kendisi çalışanları ve / veya yatırımcılar ciddi mali sıkıntıda olabilir iken, CEO genellikle altın paraşüt olarak bilinen sağlıklı bir çıkış paketi ile kaçınılması ve bir kaç ay için başka bir şirket ile çalışmaya başladı. yöneticiler bu kadar para kazanmak Birçok kişi neden acaba, cevap her zaman açık değildir.

yöneticiler çok para yapmak nedenlerinden biri, başlık için işin doğasıdır. çalışanların çoğu ve denetçiler şirket için kendi özel sorumluluk anlamak için de, CEO şirketin hemen hemen tüm yönleriyle yeterli bilgiye sahip olması gerekir. Böyle bir bilginin bir gecede birikme yapmaz, bu yüzden ideal CEO'su yoğun bir bütün ve belirli bir şirketin iç işleyişini olarak sanayi çalışılan biridir. Maaş yabancılara görünebilir deneyim ve yüksek öğrenim görme miktarı ile orantılı, ancak üst kısmında özel bir icra müdürü olmadan, şirket kolayca odağını kaybedebilir.
isim

Bir başka neden yöneticileri çok para kazanmak, bu performans için ödeme iş kavramdır. Hissedarlar ve diğer yatırımcılar şirket dış ekonomik güçler son derece zor hale bile, her yıl karlı kalmasını görmek istiyorum. başarıyla kaba ekonomik denizler üzerinden şirket yönlendirmek ve yine siyah dışarı gelebilir yöneticileri sık sık önemli performans ikramiye ve şirkete liderlik ve sadakat devam en iyi parçası için diğer finansal teşvikler ile ödüllendirilir.

teknik reel ücretlerdeki hiç para az kazanmak bazı liderler vardır. onlar zaten kişisel servet considerabl Çünkü, bazı liderler sadece tamamlamak için nominal yıllık maaş taksi isteyin. Standart maaş Bu reddi gibi Apple Computers olarak başarılı bir şirketin CEO'su, IBM, yine de, para olmadan olacak anlamına gelmez. Yöneticiler genellikle kar dağıtım planları, performans ikramiye ve patent lisanslama veya telif katılarak daha fazla para kazanmak. şirket CEO'su gerçek yıllık maaş almadan kişisel kazanç yanında başka nedenlerle motive edilmesi appea olabilir.

birçok yönetici gerçekten şirketin performansı onlardan çok para kazanmak, onlar da piyasada büyük talep beceri ve iş zekası anlıyorum. Mücadele şirketleri genellikle onları mali çöküşü önlemek için kanıtlanmış bir sicili ile yetenekli yöneticiler arıyoruz. Çünkü bu sabit talep ve nitelikli yöneticiler bir sıkıntısı, birçok şirket onları memnun Yöneticiler topu tutmak için inanılmaz yüksek maaşları var. Rakibiniz gemi atlamak için kendi ücret ve yararları, önemli bir artış CEO sunuyorsa, bu öneri eşleşen veya gemide CEO tutmak için geliştirilmiş gerekebilir.

Onların şirket yararına yılda sayısız kişisel fedakarlıklar yaptık ve kar paylaşma hakkını kazandık, çünkü genel olarak, çoğu yönetici, çok para kazanmak. Bazı vicdansız liderler hiç şüphesiz kişisel kazanç için sistem kullanmış, ama diğerleri için onlar görevleri ile orantılı ücret kazanmak ve riskler son köşe ofisi ile ilişkili
Birçok kişi bloglar desteklerken onlar gibi çünkü sadece, bir blog ile para kazanmak mümkündür. Bazı insanlar deneklerin herhangi bir sayıda bir veya daha fazla bloglar için blog girişlerini yazarak bir yaşam sağlamak. Eğer bloglama para kazanmak istiyorsanız, burada dikkate ve ipuçları gereken bazı sorular vardır.

Eğer para bloglama yapmak için önce kendi blogunuzu varsa, blogunuz için bir kitle oluşturmak gerekir. bu olabilir ya bir avukat gibi bağlamsal isim birden çok arama motorları sunuyoruz olanlar gibi, reklamverenler tarafından ödenen veya programa katılmak daha. insanlar linklere tıkladığınızda Fez program yardımıyla, her tıklama için para kazanacağım.

para blogging yapmak için izin birçok profesyonel bir şirket bloglar da vardır. Fez sayesinde, genellikle birimi ile ilgisi yoktur, belirli bir konu üzerinde, bazen birden fazla kez bir gün, her gün blog yazılarını yazmak. Orada işiniz için bir taban ücret olabilir, ya da reklam gelirlerinin tutarı blogunuza getirdi yalnızca dayalı olabilir. Bir kural olarak,% 25 ve% 50 arasında, bir kural olarak, reklam gelirinin bir yüzdesi alacaktır. Bu ünitenin popülariteye göre, bu kar Westhill için birkaç dolar arasında değişebilir.
isim

Kişisel web sitesine bloglar ile para kazanmak için başka bir yolu sadece ana sayfada bir bağış yapmak için bir link koymak. Genel olarak, ancak bu şekilde çok para yapacak oldukça nadirdir.

Blogunuzun konuyla ilgili olarak, bir blog ile para kazanmak olmasa bile, ücretsiz ürün almak mümkün olabilir. gıda üreticileri bir inceleme yazmak ise incelenmek üzere size ürün göndermek için sunabilir; Ayrıca inceleme için örnekler için sormak directly onları talep edebilirsiniz. Aynı zamanda düşük maliyet ile kitap, CD, DVD veya diğer ürünler için çalışabilirsiniz.

blog için yazma para blogging yapmak çoğu insan için gelir sadece kendi kaynağı değildir. Bu ilgilendiğiniz bir şey ise, çeşitlendirmek ve güvenilir bir gelir akışı getirmek için birkaç farklı bloglar için yazmak zorunda kalabilirsiniz. Eğer blogging para kazanmayı mümkün olup olmadığını Bununla birlikte, ev kariyerinden esnek bir iş var harika bir yoldur.
GSM telefonları kilidi cep telefonları hizmetlerini destekleyecek herhangi bir taşıyıcı. Ancak, pek çok taşıyıcı müşterilerin kavramı ve kilidini telefonlarının yararları hakkında bilmek ve SIM-kart değişmez bırakır açma hizmetin reklamını yok. Buna ek olarak, müşteriler genellikle cihazın kilidini açmak için uzun vadeli tasarruf anlamadan yüksek fiyat Unlocked Cep Telefonu cesareti.

tüm ülkelerin cep telefonlarının kilidini ve herhangi bir GSM telefona herhangi bir SIM kart kullanmak için Şu anda, yasaldır. Daha önce de belirtildiği gibi, en taşıyıcıları bu hizmetin reklamını değil, ama onlar size telefon satmak ya da sözleşme tutmak istiyorum çünkü. Bir kişinin sözleşme zorundadır, bunlar taşıyıcı ile kalabilirler, ancak daha arzu edilir veya kendi ihtiyaçları için uygun olan bir telefon kilidi, bulmak için. Unlocked cep telefonları sözleşme inceliğini hala zaman da çok faydalıdır, ama aslında kaybolan, bozulan veya çalındı ​​telefonu satın alındı.

genellikle uluslararası gezginler kilidi cep telefonları maliyetli uluslararası ücretleri çağrı ödemek için etkili bir alternatif olmak. Herhangi bir GSM cep telefonu kilidi olabilir ve müşteri uluslararası aramalar için ödemek için bir ön ödemeli SIM kart takabilirsiniz. Bu yapılan ve ön ödemeli plan değeri kaç çağrıları bağlı, önemli bir tasarruf ekleyebilirsiniz.
reklâm

onlar GSM cep telefonu satmak durumunda telefonları kilitlenmiş, sadece öğrenmek için destekleyen bir taşıyıcı bulmak için. GSM telefonları kilidi cihazlar arasında geçiş yapabilmek için gereken ne SIM kart kullanmak cep telefonlarının tek tip vardır. Eğer, ancak SIM kart olmadan kilidi telefon satın alırsanız onlar size bir verebilir, eğer seçtiğiniz taşıyıcı isteyin. Bu zaten için ödeme olacak telefon hizmeti verecek ne kadar SIM kart, arındırılmış olmalıdır.

Bir kişinin SIM kart telefon arasında geçiş yapmak için karar verirse, her telefon işi için kilidi gerektiğini unutmayın. Bazı operatörler cep telefonu kilidini bir kod verilir. Müşteriler aynı zamanda bir cep telefonu kilidini yardımcı olmak, bizzat veya internet üzerinden ya özel bir şirket ödemeyi tercih edebilirsiniz. Başka bir seçenek zaten bir telefon kilidi satın almaktır, ama alıcılar bazı telefonlar gerçekten kilidi değil gibi, çevrimiçi mağazalardan satın alırken dikkatli olmak gerekir.

Genellikle ABD gemileri GSM telefonları satan ve SIM kartı üzerinden çalışan, AT & T, T-Mobile dahil konuşma, Mobil ve Nextel Boost. Ön ödemeli SIM kart tüm dünyada bulunabilir. Avustralya'da, SADECE SIM kart pasaport ile seyahat edenler için uluslararası aramaların yüksek maliyet dengelemek için satın alınabilir yanı sıra, Mobile Prepaid.

10 Ocak 2011 Pazartesi

FAİZ İNDİRİMİ GELEBİLİR

Gıda fiyatlarıyla yükselen enflasyon yine aynı nedenle düştü. Merkez Bankası'nın yıllık yüzde 6.5 olarak hedeflediği enflasyon 2010 yılını yüzde 6.4'le kapattı İhracattaki toparlanma hedeflerin üzerine çıktı. 2010 için 111.7 milyar $ beklenen ihracat 113.7 milyar $'a ulaştı. Dış satımda çıta yükseldi, bu yılki hedef 127 milyar $

Dünya ülkelerin iflaslarını tartışırken Türkiye ekonomisi 2011 yılına geçen yıl için açıkladığı hedefleri birer ikişer tutturarak giriyor. 2010 yılı yıllık enflasyonu gıda ile normale döndü ve yıllık tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yüzde 6.40 ile 2010 için açıklanan hedefi tutturdu. İhracat ise hedeflenen düzeyin de üzerine çıktı ve 2010'u 113.7 milyar dolarla tamamladı. TÜİK verilerine göre enflasyon 2010'da geçen yıla göre 0.13 puan düşüşle yüzde 6.40'a indi. Bu Merkez Bankası'nın yüzde 6.50'lik hedefinin 0.1 puan farkla tutturulması anlamına geliyor. Aylık enflasyon yüzde 0.3 düşüşle yılı kapatırken eksi enflasyonun en önemli nedeni yüzde 2.66 gerileyen gıda fiyatları oldu. İşte 2010 yılı enflasyonundan satırbaşları: Enflasyonun yaramaz çocuğu gıda yıl boyunca Merkez Bankası başta olmak üzere enflasyonla ilgili tahmin açıklayan herkesi yanılttı. Yıl içinde çift hanelere çıkan gıda fiyat endeksi, aralıkta da yüzde 2.66 düşerek tahmin yapanları şaşırttı. Enflasyonun en önemli nedeni gıda fiyatları 2010'u yüzde 7.02 artışla kapattı. Yılın ilk çeyreğinde de düşüşün sürerek enflasyonu yüzde 5'in altına çekmesi bekleniyor. Tabi yeni sürprizler yapmazsa!
Yılın en çok artan ana harcama kalemi ise yüzde 24.66 ile içki-sigara oldu. Burada yapılan vergi zamları etkiliydi.
İçki-sigaradan sonra fiyatların en hızlı arttığı alt kalemler; lokanta ve otel (yüzde 9.76), ulaştırma (yüzde 6.78) oldu. Ulaştırmadaki artışta yükselen yakıt fiyatları nedeniyle yapılan zamlar etkiliydi.

FAİZ İNDİRİMİ GELEBİLİR
Çekirdek enflasyonda oranlar düşük olsa da aralıkta yukarı kıpırdanma gözlendi. TÜFE'den mevsimlik ürünler hariç tutularak hesaplanan enflasyon aralıkta yüzde 0.61 oldu ve 2010'u yüzde 6.43 ile tamamladı. Enerji fiyatları hariç TÜFE ise yüzde 5.83'e düştü. Bir başka deyişle TÜFE artışında son aylarda enerji fiyatlarının önemli etkisi var. Merkez Bankası'nın da dikkatle izlediği "enerji, gıda, içki-sigara ve altın fiyatları hariç TÜ- FE" ise yıllıkta yüzde 2.99 ile resmi enflasyonun 4.4 puan altına indi. Bu da enflasyonu belalısı bu dört kalem olarak da okunabilir. Çekirdekte sınırlı yükselişe karşın düşük seviye Merkez Bankası'nın da elini rahatlatıyor. Bu da yeni bir faiz indiriminin önünü açıyor.
Üretici fiyat endeksi (ÜFE) aylık bazda yüzde 1.3 yükselerek beklentilerin üzerinde geldi. Böylece ÜFE 2010 yılını yüzde 8.9'la kapattı.

Türk ekonomisi ayrıştı

* TARIK YILMAZ
* 17.12.2010

Finans dünyasında yaptığı isabetli tahminlerle tanınan Tatlı Cadı lakaplı Wall Street analisti Meredith Whitney, Türkiye'deki ekonomik çeşitliliğin işsizlik riskini azalttığını belirterek, "Bu, Türkiye'yi Avrupa'nın önüne çıkarıyor" dedi

İsabetli tahminleriyle dünya piyasalarında sözü dikkatle dinlenenlerden biri Meredith Whitney. Wall Street analisti Whitney'in lakabı 'Tatlı cadı'. Cadılığı öngörülerinde tatlılığı yüzünde. Tatlı Cadı, CNBC-e'nin kuruluşunun 10. yıl etkinliği kapsamında düzenlenen "Geleceği Görmek: Ekonomide 1000 günde neler olacak?" konulu konferansta, Türkiye'den çok kendi memleketi ABD'yi anlattı. Aslında pek de iyi konuşmadı. Çünkü Whitney'e göre krizde, özellikle krizin en büyük nedeni konut fiyatlarında yüzde 7-8'lik ikinci bir düşüş bekliyor ve 15 milyonu geçen işsizlik konusunda endişeleniyor. Tatlı cadı, daha önce de birçok kez dikkati çektiği ABD'deki borç içindeki eyaletlerin durumunun giderek kötüleşmesinden başladı konuşmasına." ABD'de önümüzdeki 6 ay ve ötesi kritik bir dönem olacak" diyen Whitney, geçmişte federal düzeyde destek alan eyaletlerde 700 milyar dolarlık kurtarma planından aldıkları kaynak biteceği için yakın gelecekte sıkı kemer sıkma politikalarının hayata geçirileceğini söyledi. Whitney, ABD'deki vergi indiriminin uzatılmasına ilişkin bir soru üzerine, bu kırılgan ortamda vergiyi artırmayı kimsenin istemeyeceğini belirtti ve başka bir endişesini salondakilerle paylaştı:

FED SİYASİ BİR KURUM OLDU
"Beni asıl endişelendiren, işsizlik maaşının süresinin 3 yıla yükseltilmesi. ABD'de 5 milyon iş ilanı, 10 milyon da işsiz var. İnsanlar, işsizlik maaşını kaybetmemek için iş başvurusu yapmıyor. Fed bu şekilde para basmaya devam ederse bu ciddi bir şekilde enflasyona yansır, bu da fiyatlara, borsaya, her şeye yansır. Orta sınıf Fed'in politikalarından fayda sağlamıyor tek fayda sağlayan Wall Street zenginleri. Bence hükümet sorumluluk almak istemiyor, bütün sorunları Fed'in çözmesini bekliyor. Fed, siyasi bir kurum haline geldi.'' Türkiye ile ilgili sunumu ise fazla güçlü değildi. Anlaşılan ABD kaygıları onun diğer alanlara odaklanmasını engelliyor. Ancak yine de Whitney, sanayi, ticaret ve tarım sektörleri arasında iyi bir bölümlendirmesi olduğunu belirterek bu durumun Türkiye'yi Avrupalı diğer ülkelere göre ön plana çıkardığına dikkat çekmeyi ihmal etmedi. Whitney, Türkiye'nin ekonomik büyüme potansiyeli açısından önemli konumda bulunduğuna, ekonominin çeşitlilik arz ettiğine işaret etti. Whithey ekonomideki çeşitliliğin de işsizlikle mücadelede önemli bir unsur olduğunu söyledi.

2011'de Bütçe Açığı 33,5 Milyar Lira

10.Ekim.2010
2011'de Bütçe 33 Milyar 493 Milyon TL, 2012'de 32 Milyar 261 Milyon TL, 2013'de 24 Milyar 359 Milyon Lira Açık Verecek.

Yüksek Planlama Kurulunun Resmi Gazete'de yayımlanan Orta Vadeli Mali Plana (2011-2013) ilişkin Kararına göre, 2011 yılında bütçe 33 milyar 493 milyon lira, 2012'de 32 milyar 261 milyon lira, 2013'de 24 milyar 359 milyon lira açık verecek. Söz konusu tarihlerde sırasıyla faiz dışı fazla 14 milyar 7 milyon lira, 20 milyar 239 milyon lira, 25 milyar 641 milyon lira olacak
VOB'da düşük faiz isyanı

* TARIK YILMAZ
* 03.12.2010

VOB müşterisi isyanda! Sebebi, teminat olarak Takasbank'a yatırdıkları 1 milyar liraya % 1.75 faiz verilmesi. VOB müşterisi "Piyasada faiz % 6-7, bizim paramız % 1.75'le Merkez Bankası'na veriliyor" diyor. Değişim için gözler VOB yönetiminde...

Türkiye'nin en cömert yatırımcısı Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası'nda (VOB) yatırım yapanlarmış! Sebep; VOB'un teminat için Takasbank'a gönderdiği 1 milyar lirayı bulan paranın Merkez Bankası'nda yüzde 1.75'den gecelik repo yapılması... Paralarının çok düşük faizle değerlendirilmesi üzerine müşteriler VOB'daki aracı kurumlarına; "Piyasada faizler yüzde 6-7'lerdeyken bizim paramız neden yüzde 1.75 ile Merkez Bankası'nda değerlerdiriyor" şeklindeki isyanında bulunduğunu öğrendik. Aracı kurumlar müşterilerinden gelen serzenişleri VOB'a iletmiş şimdi bir an önce bu cömert davranışın son bulmasını istiyorlar. VOB tarafı "Çalışmalar sürüyor" diyor. VOB yatırımcısının isyanına neden olan düşük faiz konusunu şöyle açıklayalım:
VOB yatırım yapan yatırımcılar, işlem yaptıkları anda parasını teminata vermek zorunda. Bu teminatların nakit tutarı, VOB yetkililerinden aldığımız bilgilere göre 1 milyar lirayı buluyor.
VOB, kendisine teminat olarak verilen bu 1 milyar lirayı Takasbank'a gönderiyor. Takasbank parayı yıllardır güvenilir merci olan Merkez Bankası'na parkediyor.
Merkez Bankası ile bankaların arasında gecelik faiz farkı çok küçük olduğu için (örneğin piyasa yüzde 6 iken Merkez yüzde 5.75 ödüyordu) bugüne kadar fazla bir sorun yaşanmıyordu.

BAYRAM SONRASI FARKEDİLDİ
Ta ki iş Merkez Bankası'nın Kurban Bayramı'ndan hemen önce 12 Kasım 2010'da borç alma faiz oranını (piyasanın para yatırdığında Merkez'in ödediği faiz anlamına geliyor) yüzde 5.75'den 4 puan düşürerek yüzde 1.75'e çekti. Çünkü Merkez Bankası böylece piyasa oyuncularına "Ben paranıza yüzde 1.75 faiz veriyorum. Siz kendi aranızda para alıp-satın" mesajı verdi.
Bu piyasaya mesaj VOB'da sorun oldu. Çünkü Merkez faizi indirince Takasbank'ın Merkez Bankası'na yatırdığı 1 milyar liranın faizi de yüzde 5.75'ten yüzde 1.75'e düştü. Kurban Bayramı sonrasında durumu farkeden VOB müşterileri aracı kurumlara isyanını iletmeye başladı. Kaba bir hesapla aradan geçen 20 günde 2.3 milyon liralık kayıp yaşandı. VOB müşterilerinin beklentisi paranın bankada değerlendirilmesi.
Yatırımcının düşük faiz isyanı aracı kurumların da konuyu VOB'a iletmesine neden oldu.
Aldığım bilgilere göre, VOB gelen uyarılar doğrultusunda Takasbank'la masaya oturmuş. VOB Genel Müdürü Çetin Ali Dönmez de bu bilgiyi doğruluyor. Piyasa faiz hadlerinde parayı değerlendirmek için yönetim kurulunun toplanması gerektiğini söyleyen Dönmez, detayların yakında netleşebileceğini söyledi.

Ritz olmadı, Levent Maslak'a bakıyoruz
Daha önce VOB'un vadeli işlem eğitimi vermek için Ritz Carlton'da ofis kiralayacağını yazmıştım. Ancak Ritz Carlton yönetimi, residansa dışarıdan çok yoğun ziyaretçi giriş çıkışının olmasını istemediğini VOB'a iletmiş. Bu nedenle VOB da Ritz'in kiracısı olmaktan vazgeçmiş. Levent Maslak hattında kiralık aradıklarını söyleyen Dönmez, "Kiralama için aceleci değiliz. Eğitimlerimizi şimdilik yapacak yer buluruz. Fırsat çıkınca da kendi yerimize geçeriz" diyor.